14 Mart Tıbbiyeliler Derneği tarafından Üniversitemiz ev sahipliğinde “14 Mart 105. Yılı Kutlamaları Programı” gerçekleştirildi. Programda Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’a Türk dünyası üzerine yaptığı çalışmalar ve derneğe katkıları nedeniyle 14 Mart Vefa Ödülü takdim edildi.
Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonu’nda düzenlenen programa Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Ceylan, Gazi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kavutçu, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Asiye Uğraş Dikmen ve Genel Sekreter Mehmet Ali Özkan’ın yanı sıra Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. H. Serdar Öztürk, Irak-Türkmen Cephesinden Dr. Ali Mehdi Sadık, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Genel Sekreteri Şeref Sarıipek, Azerbaycanlı Hekimler Derneği Başkanı Doç. Dr. Ferit Kasımzade, Milliyetçi Hekimler Derneği Başkanı Dr. Yavuzhan Baş, 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği Başkanı Dr. Mehmet Sürübaşı, Işık Sadık Ahmet ve konuklar katıldı.
Program, 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği Başkanı Dr. Mehmet Sürübaşı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Tıbbiyelilerin milletin dara düştüğü her anda ellerini taşın altına koymaktan çekinmediğini ve vazifeye atılmak için her zaman hazır olduklarını belirten Dr. Sürübaşı, tıbbiyelilerin bu ruhla devam edeceklerini dile getirdi.
Dr. Mehmet Sürübaşı’nın konuşmasının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’ın konuşmasına geçildi. Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasına Türkiye’nin her yerinden Gazi Üniversitesine gelen hocaların ve tıbbiyelilerin Tıp Bayramını tebrik ederek başladı. Tıbbiyenin farklı ve tıbbiyelinin özel olduğunu söyleyen Prof. Dr. Musa Yıldız, “Bu kapıdan girdiğiniz anda insanların size bakışı bile değişir. Ancak sizde kendinize düşeni yapmalı, hocanızın sözünü tutmalısınız” dedi.
Dr. Akil Muhtar Özden Hocanın “Vicdanı karşısında sorumluluktan kurtulabilmek için hekim, daima bilgisini artırmaya ve dikkatini güçlendirmeye çalışmalıdır. Hakiki vatansever mesleğinde en yüksek olmaya çalışandır” sözünü anımsatan Prof. Dr. Musa Yıldız, tıbbiyeli olmanın, çalışmak ve her daim devrin en iyisi olmak için mücadele etmek olduğunu ifade etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün yine bu amaçla yurt dışına gönderilen tıbbiyelilere çektiği telgrafta “Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz!” sözlerine vurgu yapan Prof. Dr. Yıldız, şunları söyledi: “Siz de Tıbbiye’ye birer kıvılcım olarak geldiniz ve buradan memleketi aydınlatan meşaleler olmalısınız. Mustafa Kemal Atatürk’ten bize bir nasihat daha ‘Her iyiyi ve her güzeli daima ecnebiye mal etmeye taraftar olmayınız. Türk milleti medenidir, cesurdur. Almış olduğu vazifeyi her Türk genci müşkül şartlar altında da başarmaya kabiliyetlidir.”
Tıbbiyelilerin her zaman Türk milletine hizmet ettiğini Çanakkale’de, Sakarya’da hem hekimlik yaptığını hem de üzerine gelen kurşundan kendini sakınmadığını anlatan Prof. Dr. Musa Yıldız, gerektiğinde milletinin ve askerinin sağlığı için saatlerce çalıştığını, gerektiğinde revolveri çıkarıp düşmana kurşun attığını vurguladı. Prof. Dr. Yıldız, Kurtuluş Savaşı’nda hep ön safta yer alan Tıbbiyeli Mustafa ve adaşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk arasında geçen bir konuşmayı da şöyle aktardı: “Tıbbiyeli Mustafa ile Mustafa Kemal yapılacak inkılâplar hakkında konuşurken Tıbbiyeli Mustafa: ‘Bu uğurda ölmeliyiz!’ diyerek bağırır. Mustafa Kemal bunun üzerine: ‘Mesele ölmekte değil idealimizi yaratmak, yapmak ve yerleştirmektedir!”
Tıbbiyelilerin Tıp bayramı tarihinin de unutulmaması gerektiğine değinen Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, tıbbiyelilerin 14 Mart 1919’da; ülkemiz, başkentimiz, Tıbbiye işgal edilmişken şanlı bayrağımızı göklere yükselttiğini dile getirdi. Tıbbiyelilerin herkes susarken, haksızlıklara karşı tüm gücüyle haykırdığını ve herkes derin uykulara dalmışken bir şehrin uyanışına katkı verdiğini söyleyen Prof. Dr. Yıldız, “14 Mart sadece bir üçüncü sınıf talebesi iken ülkesini, şehrini ve tıbbiyesini işgal eden İngilizlere karşı susamayan Tıbbiyeli Hikmet’in ve cesur Tıbbiyelilerin, ikiden fazla öğrencinin bir arada yürümesi bile yasakken, Tıbbiyenin iki kulesi arasına şanlı Türk bayrağını tüm ihtişamı ile astıkları gündür. Bu bahisle 14 Mart sadece kuru bir kuruluş günü değil, Tıbbiyenin işgale ve zulme karşı direniş günü, Tıbbiyenin kut günü, gurur günüdür” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Musa Yıldız, tıbbiyeli direnişinin sembolik kalmadığını, devamında da tıbbiyelilerin üzerlerine düşeni yaptığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeri geldiğinde yine Tıbbiyeli Hikmet, Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve lanetleriz' demiş, Tıbbiyenin duruşunu herkese göstermiştir.”
Tıbbiyelilerin vazife bilincinin de çok üst düzeyde olduğunun altını çizen Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, “Ve Tıbbiye vatan savunmasında değerini öyle güzel göstermiştir ki, İstanbul’u İngilizlerden teslim almaya gelen Refet Paşa soluğu Tıbbiye’de almış ve ağabeylerimize şöyle seslenmiştir. “Böyle bir fakülteye sahip olmak yalnız bu milletin tekeli altındadır. Nasıl ki yeryüzünün en yüce milleti Türk ise, yeryüzünün en cesur gençleri de sizlersiniz. Gıpta ile söylüyorum ben sizin cesaretiniz önünde eğilmek istiyorum. Tıbbiyeliler uzun senelerden beri pek çok şeyler için öldü. Bu milletin tüm halkının canı sürüklenirken tek isyan sesi bu ocaktan yükselmiştir” şeklinde konuştu.
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız, konuşmasını “Siz de 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği olarak yaptıklarınızla ve planladıklarınızla Tıbbiyeli ağabeylerinizin izinden gittiğinizi gösterdiniz ve göstereceğinize olan inancım tamdır” diyerek tamamladı.
Açılış konuşmaları sonrasında program 14 Mart Özel Ödülleri’nin verilmesiyle devam etti. Rektörümüz Prof. Dr. Musa Yıldız’a 14 Mart Vefa Ödülü’nün takdim edilmesinin ardından Dr. Refik Saydam Halk Sağlığı Ödülü, Doktor Sadık Ahmet Demokrasi Ödülü, Tabip Binbaşı Nihat İlhan Fedakarlık Ödülü, Dr. Safiye Ali STK Ödülü, Fethi Tevetoğlu Mücadele Ödülü, Dr. Hikmet Boran Hürriyet Ödülü, Dr. Fazıl Küçük Direniş Ödülü, Dr. Aziz Sancar Bilim Ödülü ve Yılın Tabip Odası Ödülü sahiplerini buldu.
Program, Evren Hacıoğlu ve Sıla Erol’un icra ettiği Türk Halk Müziği Konseri’nin ardından sona erdi.
